1 Haziran 2012 Cuma

Kazasız Son

Evet, tüm sezon dün itibariyle geride kaldı. Avrupa Kupaları, Play-off, Olimpiyat Elemeleri derken geldik son maça, son düelloya… Eczacıbaşı VitrA ve Galatasaray kupa finalinde karşı karşıya geldiler. Her iki takımda ellerindeki en iyi kadrolarıyla sahadaydılar. Belli ki kulüpler ciddiye alıyorlardı bu kupayı. TVF Başkanı Sayın Erol Ünal Karabıyık, Atatürk’ün kızları (Filenin Sultanları) ile Sports tv de Adnan Paşaoğlu’ nun konuğuyken kendisine kupa ile ilgili sorulan soruya kulüplerin duyarlı olacağına ve milli oyuncuları dinlendireceklerine inandığını söylüyordu. TVF Başkanı’nın bu inancı biraz da temenni niteliğindeydi ancak kulüpleri bağlar mıydı? Tabii ki hayır! Şimdi, Sayın Başkan’a sormak isterim! Madem milli oyuncularımızın dinlenmesi gerekiyor, bunu neden kulüplerden bekliyorsunuz? Erteleyin kupayı, olimpiyat sonrasına ya da bir sonraki sezon başına oynansın, olsun bitsin. Yani istediğimiz gibi Play-off statüleri belirliyoruz, olimpiyat için ligi sıkıştırıyoruz da bir kupayı mı erteleyemiyoruz? Komik bir durum! Sayın Başkan bir düşünsün! Dün oynanan kendisinin kupa verdiği, Teledünya Türkiye Kupası ertelense ne olur? Ortalık birbirine mi girer? İhtilal mı olur ülkede? Oynandı da ne oldu diyebilirsiniz. Ancak dua edelim de bir şey olmadı! Eğer Eczacıbaşı VitrA oyuncularından, Filenin Sultanları’nda görev yapan oyuncularımız kaza ile sakatlanmış olsaydı o zaman ne olurdu? Hiç düşündünüz mü? Olimpiyatlara gidiyorsunuz ancak “kaptanınız Esra, Gülden ya da Büşra hatta Neslihan” olmadan! Bu risk, olimpiyat öncesi alınmaya değer bir risk mi? Sorarım size… O zaman kime, ne hesap verecektik? Türk halkına ne diyecektik? “Biz kulüplerimizin Sultanlarımızı oynatmayacaklarını düşünmüştük” mü diyecektik? Kulüp dünya para vermiş oyuncuya, olimpiyat mı dinler? Elbette ki istenilse çok rahat ertelenebilecek bir kupaydı! Zaten kupada yer alan kulüpler de ertelenmesine çok sıcak bakıyorlardı. Kişisel kanaatim, kupaya ismini veren sponsor için ertelenmediği şeklinde çıkan dedikoduların doğruluğu yönündedir. Haklarını da yememek lazım! Sonuçta o sponsor da para veriyor. Peki, ne olacak böyle? O para veriyor, bu para veriyor diye sürekli büyük riskler mi alacağız? Yoksa daha düzgün yönetmesini mi öğreneceğiz? Yorum sizin…

Hiç yorum yok: